Önerilen modelin kadını kafese koymak olarak olarak nitelendiren Songül Çelik Türkiye çapında Kadını kafese koyamazsınız kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Vatan Partisi Tekirdağ Öncü Kadın Başkanı ve Çorlu İlçe Başkanı Songül Çelik, kadın üniversitelerinin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çekerek, böyle bir girişimde bulunurlarsa Danıştay’a dava açacaklarını ve bağımsız Cumhuriyet yargısına güvendiklerini söyledi. Kadın üniversitelerini açtırmayacaklarını vurgulayan Çelik, “Vatan Partisinin kadın kolları öncü kadın olarak Edirne’den Ardahan’a Türkiye genelinde ‘ üniversiteli kadını kafese koyamazsınız kampanyası başlattık. Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınları ayağa kaldıracak kadın üniversiteleri açtırmayacağız. Partimize üye olsun olmasın bütün kadınlarımızı mücadeleye çağırıyoruz. Başta kadın örgütleri olmak üzere bilim dünyası örgütlerini, iş dünyası örgütlerini, gençlik örgütlerini, meslek odalarını demokratik kitle örgütlerini birlikte hareket etmeye davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
Songül Çelik’in yaptığı açıklama şu şekilde:
G-20 Zirvesi için Japonya’ya giden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Mukagawa Kadın Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada “Japonya’daki 80 kadın üniversitesini incelemek suretiyle ülkemde de bunun adımını atacağız” demiş, Ankara’daki 8.Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde ise konuyu tekrar gündeme getirerek YÖK Başkanı’na “Çalışmanı buna göre yap” talimatı vermiştir.
Sayın Erdoğan’ın açıklamalarından anlaşılan odur ki; Türkiye’de açılması istenen Kadın Üniversiteleri sadece kadınların eğitim gördüğü üniversiteler olacaktır.
1900’LERİN JAPONYA’SINDA DEĞİLİZ
.
Japonya’da faaliyet gösteren “kadın üniversiteleri” incelendiğinde, bu kuruluşların daha çok geleneksel olarak kadınlara atfedilen konularda eğitim verdiği görülmektedir. Şu anda 21. yüzyıldayız ve akademik olarak erkeklerin başarılı olup da kadınların başarısız olduğu bir dal bulunmamaktadır. Bu üniversitelerin amacının kadını belirlenmiş meslek alanlarına hapsetmek olduğu açıktır.
1900’lü yılların başında değiliz ve Japonya’da yaşamıyoruz. Cumhurbaşkanını 2019 Türkiye’sine bakmaya davet ediyoruz.
Türkiye, Atatürk Devrimleri ile birlikte halkın kulluktan çıkıp birey olduğu, kadın-erkek ayrımının ortadan kaldırıldığı büyük sıçramayı yaşamıştır.
Cumhuriyet Devrimi ile aydınlanmış Türkiye’nin ve özgürleşmiş Türk kadınının Kadın Üniversitelerine ihtiyacı yoktur!
İLKOKULDAN ÜNİVERSİTEYE KARMA EĞİTİM
Cumhuriyetin ilanının hemen ardından 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ilköğretimde, 1926’da ise orta öğretimde karma eğitime geçilmiştir. 1973 yılında çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanunu hala yürürlüktedir. Türk milli eğitiminin genel amacı Türk milletinin bütün fertlerini kapsar. Kadın-erkek ayrımı yoktur. İlgili kanunun 4. maddesinde açıkça belirtilmektedir ki; “Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açıktır.” Yine aynı kanunun 8. maddesine göre “Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır.” 15. maddede de karma eğitim esası vurgulanmaktadır. 2000-2001 öğretim yılında tüm okullarda karma eğitim zorunlu hale getirilmiştir.
KADIN ÜNİVERSİTESİ Mİ KADIN KAFESİ Mİ?
Türk kadını bu topraklar üzerinde onurlu ve başı dik bir biçimde erkeklerle birlikte yaşayabiliyor, okuyabiliyor, çalışabiliyor.
Toplumu kadın ve erkek diye ayıramaz üniversiteli kadını kafese koyamazsınız.
Ak Parti, çıkmazı temsil etmekte ve dayatmaktadır.
Ayrı üniversitede fen bilimleri eğitimi almış kadınlar için kadın laboratuvarları mı yapacaksınız?
Ayrı üniversitede hukuk eğitimi almış kadınlar için kadın mahkemeleri mi kuracaksınız?
Ayrı üniversitelerde mühendislik eğitimi almış kadınlar için kadın fabrikaları mı açacaksınız?
Bunlar da yetmeyecek, kadın kentleri mi inşa edeceksiniz? İsteyen kadınlar gidip sadece kadınların yaşadığı kentlerde yaşasınlar diyebilecek misiniz?
Kadın siyasetçiler için ayrı partiler, kadın yöneticiler için ayrı devlet mekanizmaları mı oluşturacaksınız?
kadın ve erkek olarak insanları ikiye bölmek, sosyal yaşantıda yapay ayrımlar oluşturarak toplumu parçalamak, sonrasında ise Kadın Üniversitesine giden ve karma eğitimi tercih eden kadın olarak kadınları ikiye bölmek tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Söz gelimi; karma eğitim veren herhangi bir üniversitede meydana gelen taciz olayında “Kadın Üniversitesine gitseydi” denecek ve “rızası olduğu” söylenecektir.
KADINLARIN VE GENÇLERİN ORTAK SORUNUNA ODAKLANALIM.
Ülkemizde kadınların ve gençlerin bambaşka sorunları mevcuttur. Üniversitelerimizin ve eğitim sistemimizin bambaşka dönüşümlere ihtiyacı vardır. Bütün kadınlar istediği üniversitede istediği eğitimi alma hakkına sahipken sadece kadınların kabul edileceği üniversiteleri gündeme taşımak kabul edilebilir değildir
Türk milleti bu dayatmayı kabul etmeyecek, kadını kafese koydurmayacaktır.
Kadın Üniversiteleri, Anayasanın eşitlik ilkesine de açıkça aykırıdır.
Vatan Partisi olarak, Cumhurbaşkanlığı ve YÖK böyle bir girişimde bulunursa konuyu yargıya taşıyacağımızı ve Danıştay’a iptal davası açacağımızı ilan ediyoruz. Bağımsız Cumhuriyet Yargısına güveniyoruz.
Vatan Partisi’nin kadın kolları Öncü Kadın olarak, bugünden itibaren “Üniversiteli Kadını Kafese Koyamazsınız” kampanyası başlatıyoruz. Edirne’den Ardahan’a Türkiye’nin dört bir tarafındaki kadınları ayağa kaldıracak, Kadın Üniversitelerini açtırmayacağız. Partimize üye olsun olmasın bütün kadınları mücadeleye çağırıyoruz.
Başta kadın örgütleri olmak üzere bilim dünyası örgütlerini, iş dünyası örgütlerini, gençlik örgütlerini, meslek odalarını, demokratik kitle örgütlerini birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.
Vatan Partisi Tekirdağ Öncü Kadın Başkanı ve Çorlu İlçe Başkanı
Songül Çelik